Serdar Selvili Kişisel Web Sitesi

Merhaba 90’lı yılarda ilköğretim okuyanlar öğretmenlerin ve okul müdürlerinin öğrencilerden topladığı okul aidatlarını bilirler bu toplanana aidat paraları çok eskidende toplanıyordur biliyorum ama ben kendim 90 lı yıllarda ilkokul öğrencisi olduğum için kendi yaşadıklarımı ve gözlemleyip hatırladıklarımı biraz da olsa dile getireceğim.

Neden Korkulu rüya diye bahsediyorum açıklayacağım günümüzde böyle bahsedemeyiz korkulu rüya olmaktan çıktı çünkü verilen tepkilerden sonra yasal olmayan bir paranın yasal ve zorunlu olarak toplanmasına tepki göstereler sayesinde bildiğim kadarıyla artık toplanmıyor.

Çok yüksek bir miktar değildi bu aidat paraları ama öğretmenlerin hepsinin kastetmiyorum bir çoğu öğrencilerin adeta yakalarına yapışır ve bu paraları toplarlardı  vermeyenler tahtaya çıkarılarak sınıfta sesli bir şekilde neden vermedin diyerek kızılarak direk olarak belli edilmese de dolaylı yoldan  aidat parası vermeyenlerin notlarında farklılık olacağı izlenimi bile verilirdi çok kötü günlerdi  Öğretmenlere müdürler tarafından toplanması yönünde baskı yapılır aynı baskının belki daha şiddetlisi öğrencilere yapılırdı öğretmenler tarafından tabi herkesi kastetmiyorum burada.
minicik bedenlerin gelişme çağında olan zihinlerin ister istemez nasıl rencide edildiğini tehdide baskıya maruz kaldığını görürdük bu eğitim sisteminde ne yazık ki 

şimdi ki aklım olsa zerre aidat parası vermezdim okula okuldaki bu kötü duruma maruz kalınca bende annemin babamın yakasına yapışırdım adeta anne öğretmen çok kızıyor, yok tahtaya çıkardı aidat parasını biz vermemişiz diye.  Çünkü artık illallah gelirdi her gün dönen aidat parası muhabbetinden annemde her zaman verirdi bu adat parasını sektirmeden herhalde sıkışık olduğu zamanlardır ki geciktiğinde bunları yaşardık. Adeta haraç gibi alınan bu parayı kimisi istemeyerek verirdi, kimisi ise istemese de  sesini çıkartamaz dı vermiyorum demek ne mümkün. Veliler diyemez ki böyle bir şey ya öğretmen çocuğuna kafayı takarsa ya, sınıfta bırakırsa, ya düşük not verirse diye korkarlardı ve kuzu kuzu verilirdi bu paralar.

8-10 yaşlarında kendi suçu dahi ihalde  sınıf arkadaşları içerisinde üstelik kendi suçu dahi olmadığı halde rencide edilen minicik çocuklardan geleceğe dair nasıl umutla ve farklı bakmasını bekleyebilirsiniz eğitim yuvasında pusturulan  sindirilern bir çocuk var karşımızda ki tabloda.

Okul müdürleri  devletin yani Milli Eğitim Bakanlığının sınırlı  bütçe ayırması ve kısııtlı sayıda temizlik, hizmetli gibi personellerin verildiğinden dert yanarak bu paraların toplandığını ve okul ihtiyacı için harcandığını öne sürerlerdi tabi ki ast üst ilişkisinden korkutukları için müdürler meb e bu konuda baskı yapamazlar olan vatandaşın cebine olurdu 
Eğitim hakkı ücretsizdir bir devlet okulu bir öğrenciden nasıl para talep edebilir o zaman ücretsiz devlet okulu olma statüsünü nasıl kazanmıştır bu okul eğer MEB kendi okulunun gerekli ihtiyaçlarını karşılamıyorsa açmasın o okulu yada parasız eğitim veriyoruz demesin hiç 
Çok iyi hatırlıyorum okulumuzda devletin kadrolu memur hademesi vardı adam aynı zamanda okuldan lojmanda sahibiydi okulda sadece dolaşırdı ve kolay kolay iş yaptığını görmezdik onun yapması gereken işleri dışarıdan parayla tutulan yani öğrencilerin verdiği aidatlarla maaşı ödenen kişiler yaparlardı daha sonradan düşündükçe öğrendik neden kadrolu memur hademeler yatsın yatarak maaş alsın diye bunca çocuk aidat baskısına maruz kalıyordu bozuk işleyen sistemin bir nebze de olsa kaynağı aslında buydu.
bazılarının 

bam teline dokunmuş olabilirim ama ben sadece gerçekleri dile getirdim sürçi lisan ettiysem affola.