2017
09.02

GENÇ ADAMIN SUKÜT-U HAYALLERİ
Her geçen gün derinleşmekte ve iyileşmemekteydi genç adamın yarası, bir ışık bir kıpırtı belki de bir kıvılcım merhem olacaktı bu kapanmayan, kabuk bağlamasına bile engel olunan yaraya. Yara gün geçtikçe büyüyor ve acıyordu, oysa acısını dindiremedikçe görmezden geliyordu.
Kibirliydi genç adam kibir duyuyordu örtmek istiyordu belki de gerçekleri veya acı duyduğu bu büyük yarasını kibrin arkasına sığınarak ama ne yapsa nafileydi yüzleşmekten korkuyordu, çünkü yüzleşirse gerçeği hatırlayacaktı bir çıkış ve üçüncü yol bakıyordu kurtaracaktı belki gerçeklerin acısından doğacak bir güneş iyi gelecekti kapanmayan yarasına düşünüyordu genç adam düşündükçe umutsuzluğa kapılıyordu. Ne zaman ki bir hayalini gerçekleştirmek istese genç adam Her umudu yeni hüsranları beraberinde getiriyordu, her yol çıkmazlara sokuyordu onu en kötüsü de utangaçtı genç adam dağ gibi duruşuyla bedeni duygusallığını utangaçlığını ve tüm naif duygularını örtmeye çalışıyordu belki bu yüzden belki kimsenin umurunda olmayışından dolayıdır. Kimse anlamıyordu genç adamı içindeki yangını beynindeki rüzgarları kalbinin çırpınışlarını kimse ne görüyor, ne işitiyor, ne hissediyordu.
İmkansızı hayallerine sığdırıyordu adı üstünde hayaldi ve hayaller çok nadir gerçekleşirdi ama takılırdı hayallerine genç adam kaybolurdu yalnızlık kervanında hep bu yüzdendi tüm alınganlıkları rahat değildi genç adam doyasıya ağlayamıyordu bile sıkışıp kalıyordu tüm duyguları mengeneye sıkışan demir misali ama mengenenin de bir sınırı gücü vardı ne zaman patlayacak ne zaman çözülecekti mengenenin vidası işte o tam bir muammaydı.
Serdar SELVİLİ – 02.09.2017

Yorum Yok.

Yorum Yaz

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.